Kur’ân’da genelde ‘son gün’ (el-yevmü’l-âhir) diye nitelenen Âhiret realitesi; el-ûlâ, ed-dünyâ ve el-hayâtü’d-dünyâ kelimelerinin zıttı olarak kullanılır. Bu yönüyle Âhiret; yaşadığımız hayatın görünen yüzünü değil, Hak katındaki ‘gaybî’ içyüzünü; insanın ‘içinde yaşadığı ân’ı değil, gerek dünyadaki gerekse ölüm sonrasındaki ‘son ân’ı ifade etmektedir. Kur’ân’ın ‘son derece kesin’ (yakîn) diye nitelediği akıbet de işbu gerçekliktir. Dolayısıyla önemli olan dünyayı nasıl ve hangi hâl üzere terk ...